Rakamlarla Turizm (Bacasız Endüstri)

Turizm, 20. y.y.'ın sonlarına doğru üretmeye başladığı büyük gelirler sebebiyle bacasız sanayi, ya da bacasız endüstri olarak adlandırılmaya başladı.

2015 yılına ilişkin Dünya Bankası verilerini incelemek yararlı olabilir. Ülkelerin ev sahipliği yaptığı turist sayıları istatistiğine göre en fazla turist ağırlayan ülke Fransa görünüyor.

Dünya Bankası'nın yayınladığı 2015 rakamlarına göre ülkelerin ağırladığı turist sayısı ile yine dünya bankası tarafından yayınlanan ülke nüfus verilerini bazı ülkeler için karşılaştırmaya çalışacağım.

Ülke / Turist / Nüfus
Fransa: 84,452,000 / 66,624,070
ABD: 77,510,000 / 320,896,620
İspanya: 68,215,000 / 46,447,700
Çin: 56,886,000 / 1.371.220,000
İtalya: 50,732,000 / 60,730,580
Türkiye: 39,478,000 / 78,271,470
Almanya: 34,970,000 / 81,686,610
Avusturya: 26,719,000 / 8,633,170
Hong Kong: 26,686,000 / 7,305,700
Yunanistan: 23,599,000 / 10,820,880
Arnavutluk: 4,131,000 / 2,880,700

Bu rakamlara göre Hong Kong, Yunanistan ve Arnavutluk'un ülkede yaşayan kişi başına getirdikleri turist sayısı bakımından diğee ülkelerden bir adım öne çıktıkları görülüyor.

Çin, ev sahipliği yaptığı turist sayısı bakımından yüksek bir sayı yakalasa da, dev nüfusu sebebiyle, turistlerin bıraktığı dövizin kişi başına dağılımı pek ciddiye alınabilecek bir ekonomim büyüklük ortaya koymuyor.

Arnavutluk, denize kıyısı olmayan komşuları Kosova ve Makedonya'dan gelen kısa süreli ve düşük bütçeli turist sayısının toplam rakamda ağırlığı yüksek olacağı için, fazla bir turizm geliri elde edemiyor diye düşünüyorum.

Ülkede yerleşik kişi sayısı başına yüksek turist sayısı yakalayan Hong Kong'un da fuar, iş görüşmesi vb. sebeplerle gelen kişi sayısı oranı yüksek olacağı için, turist sayısının vaad ettiği kadar yüksek gelir elde edemeyeceğini sanıyorum.

Söz konusu istatistiklerde Fransa'nın, Paris çok pahallı olduğu için, turistlere en fazla para harcatan ülke olduğunu ve yekûn olarak en fazla turizm gelirini Fransa'nın elde ettiğini düşünüyorum.

Yunanistan'ın ise, turizm gelirinin halka refah artışı olarak en yüksek dönüş veren yer olduğu düşüncesindeyim. 1 yerleşik kişiye karşılık 2 turist sayısı başarılı bir oran olduğu gibi, turist başına harcamanın da tatmin edici seviyede olduğunu sanıyorum. Makedonya ve Türkiye'den Selanik civarına giden, Ege Bölgesi'nden adalara giden kısa süreli ve düşük bütçeli turistler, turist sayısı istatistiklerini şişirebilirler ama bu sayı düştükten sonra bile turistlerin, lokal insan başına bıraktıkları gelirin yüksek olacağını sanıyorum.

Bizden daha yüksek nüfusa sahip olan Almanya'nın bizden daha az turist çekmesi sebebiyle bizi kıskanması normaldir. Ama Almanlar bizi kıskanırken bizim de Yunanistan'ı iyi analiz edip, onların çıktığı seviyelere çıkmayı başarmamız gerekir diye düşünüyorum. 2 nüfusa 1 turist olmasa bile hiç olmazsa 1 nüfusa 1 turist hedefine odaklanıp, yıllık 80,000,000 civarında turiste ev sahipliği yapmayı başarmalıyız.
04.08.2017 Geni
1 1
2016'da Türkiye'ye gelen turist sayısı 25 milyon küsür. 2017 Haziran ayı sonu rakamları 12 milyon küsür. Bu sayılar gerçek sayılar. Bu sürünmek bile değil. Böyle bir rezalet olamaz.
Türkiye'de turizmi yönetecek beyinler yurtdışında başka ülkelerin milli gelirlerine ciddi yön vermekte. Önce kafaların değişmesi gerek. En önce turizm bakanı bu işin içinden gelecek. Ama bizde tam ters işliyor. Turizm fakültelerinden mezun olanların birçoğu başka sektörlerde çalışmakta. Çalışmak zorunda bırakılmakta daha doğrusu.

Sebebi şu;
Donanımlı insanların ekip kurması gerek. Bu ekip bütçesini o turizm firmasının sahibi belirlemekte. Otel veya tur firması farketmez. Hadi diyelim ki bu takımın beyni gerçek bir turizmci ve hakettiği parayı verdiniz diyelim. Yahu ara eleman yok. Yetiştirmiyorsun!

Turizm liselerinde müfredattan kokteyl hazırlık ve sunumlarını kaldırıyorsun. Daha ben ne diyeyim yahu! Yeterli okul yok. Vasıfsız ve ucuz işçiler turizmin katilidir. Bunun gibi sayısız sorunlar var bu sektörde. Acayip doluyum yani saatlerce sayfalarca yazılır rapor olur....

Ben iddia ediyorum, tüm yetkiler çekirdekten yetişmiş, bu işin okulunu okumuş vizyon sahibi bir akademisyene verilsin, bir sene içinde sayı 2 katına çıkar.

Bu gibi sektörler önce dış, sonra iç politikayla doğrudan ilgilidir. Tüm faktörler turizm için yoğrulmalı ve ona göre hareket edilmelidir. Milli gelirimize direk döviz girdisi sağlayan yegane sektör turizmdir. Bu sektörü baltalamak değil yeşertmek lazım. Çünkü kurumak üzere.

Fakat ne yazık ki en ufak ciddi, elle tutulur bir gelişme yok.

YAZIK!
04.08.2017 Bourbonur
3
daha iyi hizmet verebilmek için çerez (cookie) kullanıyoruz. detaylı bilgi için tıklayın